4 Ekim 2010 Pazartesi

Kış


Bugün senenin ilk üşüyüşünü gerçekleştirdim, hava oldukça kapalıydı, sabah kalktığımda üşüyordum, bende bi durgunluk, bi üşengeçlik vardı falan. Kış belirtileriydi bunlar benim için. Evden zar zor çıktım ve metroya binmek için yolumda ilerledim. Metro girişinin merdivenlerinden inerken yüzüme bir anda çarpan sıcak hava ise kış belirtilerinden öte, kışın habercisiydi. 

Geçen yıl oldukça sık olurdu bu. Buz gibi havadan sonra sıcak hava genelde insana iyi gelse de ben pek sevmiyorum bu durumu. Genelde kötü oluyor yani, anlatamayacağım bir şey. Bugün de bu yıl ilk defa olunca günüm pek iyi değildi açıkçası. Havayı izledim, bulutluydu. Puslu bir hava vardı ve cıvıl cıvıl güneşli günler artık oldukça uzaktaydı bundan sonra. Ankara'nın berbat soğuğu ise hemen kapıda. Sanırım ben yazı daha çok seviyorum, yazın da kışı. Üzgünüm işte. Bugün giydiğim t-shirt nemlenmedi bile... Yazıyı da üç noktayla tamamlayarak oldukça karizmatik oldum bence. Hem yazının kapanışını yapamadığımı da çaktırmamış oldum, eheh.

Hiç yorum yok: