3 Ekim 2010 Pazar

Trabzonspor 1 - 0 Beşiktaş


Takımı maç kazanırken takımını göklere çıkaran, kaybederken de itin götüne sokanlardan değilim. Schuster hakkında uzun süredir pek iyi şeyler yazmadım, yazacak gibi de durmuyorum. Hala bu takıma prestijden başka bir şey kattığını da düşünmüyorum. "Rotasyon yapmak" adı altında takımın ve kadronun her maç bambaşka oluşu da hiç hoşuma gitmiyor. Bu takımın ilk 11'i bellidir. Ne diye her maç değiştiriyor anlayamıyorum. Hele de Fenerbahçe, Trabzon gibi derbi maçlarda.

Bugün bakıyorum yıllardır Türkiye'de altından kalkamadığı derbi kalmamış, hücum hattını oldukça iyi destekleyen, savunmada kendisine verilen her türlü görevi yerine getiren, 90 dakika koşan İbrahim Üzülmez kenarda, Beşiktaş'a geldiği günden beri bekleneni bir türlü veremeyen İsmail oyunda. Şimdi bakıyorum da ne hücumda vardı bugün, ne de savunmada. Hilbert'ten zerre hazetmiyorum. Sağ bekte mecburen oynatılıyor gibi görünüyor. Ekrem'in ve Erhan'ın durumlarını tam olarak bilmediğim için o konuda bir şey demiyorum ama sağ açıkta Tabata oynamaz. Görüyoruz bunu açıkça. Keza sol açıkta da Holosko. Bugün eminim ki İsmail-Holosko ikilisinden daha iyi iş yapacak bir ikili varsa o da İsmail-İbrahim ikilisiydi. Bir de bu takımda Nobre vardı değil mi bugün? Nobre öyle bir futbolcu ki takım ileri çıkarken geri koşu yapıp top almaya çalışıyor falan. Yani forvet olmaktan çok öte. Bu takımın forveti Bobo'dur. Bunu milyonlarca Beşiktaş taraftarı ve Beşiktaş'ı izleyenler söylüyor, eminim ki Schuster de bunun farkında fakat rotasyon değil mi? Önemli şey tabi. Belediye maçında başımızı yaktı, Fener maçında da, bir de Trabzon'da yaksın ne olacak ki?

Maça olabilecek en kötü 11'le çıkıp elimize avcumuza aldıktan sonra bir de bakıyorum dakika 60 oluyor, önce doğal olarak Bobo giriyor oyuna, bakıyorum çıkana Ernst. İlginç bir seçim. Daha sonra Necip giriyor ne yapacağını anlamadığım halde, bir de bakıyorum Guti çıkıyor. Bu maçla ilgili tek umutlu olduğumuz oyuncu. Hani bir ara pas verir de birini kaleciyle karşı karşıya falan bırakır ya? Neyse, Necip'i oyuna alarak orta sahadaki bütün etkinliğimizi rakibe veriyoruz ve/fakat defansif yönümüzü güçlendiriyoruz. 1-0 yenilelim yenileceksek, 2-0 3-0 falan değil. Mantık bu sanırım. Son değişiklik hakkımızda da en azından Yusuf falan beklerken -evet Yusuf!- bir de bakıyoruz Onur Bayramoğlu giriyor. Sanırım bu seneki ilk maçıydı. Zaten pek de görünmedi ortalarda. Nitekim sanırım şutumuz bile olmadan maçı tamamladık. Schuster tahminim o ki şu an mutludur, yepyeni bir rotasyon yarattı ve denedi en azından. Beşiktaş mı? İstikrar mı? Kim takar?

Hiç yorum yok: