4 Ekim 2010 Pazartesi

Samsung E2120

Daha önceden kullandığım Sony Ericsson K790i'nin bataryasının Afyon'da öğlen 35 derece, gece 5 derece olan sıcaklığa dayanamayıp patlaması sonrası aldığım yan sanayi bataryaları her gün şarj etmem gerekiyordu. Telefonla işim olduğu günler ise 10-12 saatte şarjı bitiyordu ki bu da mükemmel bir telefondan tiksinmeme sebep olmuştu.

En sonunda canıma tak etti ve yeni bir telefon almaya karar verdim. Tabi ki bu yeni alacağım telefonun benim için en önemli özelliği şarjının uzuun süre dayanması olacaktı. Yaptığım geniş çaplı (Google'a şarjı uzun süre dayanan cep telefonu yazıp aramak) araştırma sonunda 3-4 seçeneğe indirdiğim yeni cep telefonu adaylarımdan bunu seçtim.

Samsung E2120. Ufak, özelliksiz, sıradan bir Samsung cep telefonudur kendisi. Tasarımı basit, müzik çaları özelliksiz, kamerası dijital, bluetoothu falan da yok. Öyle aman aman özellikleri yok yani. İyi yanları ise mesela tuş takımı öyle rahat ki sıkıldığım zamanlarda mesaj yazıyorum boş boş. Radyo dinlemek için kulaklığa gerek yok, aç ve çalışsın. İçindeki oyunun adını bilmiyorum ama çok eğlenceli. Derslerdeki tek eğlencem oldu aldığım günden beri. Çalar saati güzel, sesi yüksek, hoparlör ve mikrofon olması gerektiği gibi... Dediğim gibi düz telefon işte.

Şimdi de en önemli ve en güzel, ona aşık olmamı sağlayan özelliğinden bahsedeyim: Şarjının dayanıklığı. Tamı tamına 8 gün sürdü. Evet, 8 gün. Her geçen gün şaşırdım şarjının hala bitmemesine. Sonunda benim de ne zaman şarj ettiğimi unuttuğum bir telefonum var. Teşekkürler Hepsiburada, teşekkürler Samsung...

Hiç yorum yok: