Quaresma sağolsun maçı 15. dakikada bitirince, bu maç hakkında yazılacak pek bir şey de kalmadı. Yine inanılmaz bir gol attı. Helal olsun. Bu takımın çehresini değiştirdi ve şimdi de kötü transfer, oynamaz, yatmaya geldicilere kapakları birer birer takıyor. Umarım hep böyle devam eder, bir sakatlık falan da gelmez başına.
Q7 maçı erkenden bitirince, oyunu bıraktık biz de. 2. yarıya kadar pek önemli bir şey olduğunu hatırlamıyorum. İkinci yarı rakip baskılı oynamaya başlayınca hele durun yeğenler ne bu heyecan dercesine kontrolü ele aldık ki geçtiğimiz senelerde yapmakta en çok zorlandığımız şeylerden birisi buydu. En zayıf rakip karşısında bile kontrolü rakibe verdiğimiz oluyordu. Kontrolü ele aldıktan sonra Guti baktı kimseye attıramıyor, atan yok, bari ben atayım dedi ve Beşiktaş'taki ilk resmi golünü attı ki bugün özellikle ilk yarıda pek ortalıklarda yoktu, bu attığı gol onun için de iyi oldu. Sonra da maç koptu zaten, Necip Avrupa'daki ilk resmi golünü, maç biterken de Holosko da kapanış golünü attı. Birkaç önemli Helsinki atağını da hem şansımızla hem de kapı gibi Cenk'imizle savuşturduk ve atlattık bu maçı da.
Nitekim güzel maçtı. Böyle maçlar kazanmayalı çok olmuştu. Teşekkürler Quaresma, Guti. Bu takıma neler kattığınız ortada.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder