2 Ağustos 2010 Pazartesi

Nostalji

Böööööyle mi olacaktı?
Aklıma geldi de, küçükken hep izlerdim. Çarşamba günleri yayınlanırdı. Şimdiki Yaprak Dökümü gibiydi. Kimse 3 dakikadan fazla mutlu kalamazdı. Sürekli birilerinin başına bir şey gelirdi. O dönem gelişme çağında olanj neslin şimdiki bozuk psikolojisinin başlıca sebebidir bu dizi evet. O zaman tabi RTÜK'ün akıllı işaratleri falan yoktu. Biz de izlerdik. Halbuki olsaydı da koysalardı +18'i bak şimdiki nesil pamuk gibi oluyor muydu olmuyor muydu?

Hala hatırladığım birkaç sahne var resmen ya. Mesela bir bölümde Açelya Akkoyun'un kızını kaçırmışlardı. Kız kötü yola düşecekti. Ağladığımı hatırlıyorum. O zaman "kötü yol" nedir bilmememe rağmen hem de. Öyle de insanın içine işlerdi işte dizinin o kasvetli hali. Bir bölümde de mesela Yaşar Alptekin hafızasını kaybetmişti, böyle kocaman kayalıkları olan bir deniz kenarında gözlerini açmıştı Özgül Kavruk da evini açmıştı buna. Ama niyeti kötüydü tabi, yani yine başrol oyuncularımızdan birinin başı dertte, eheh.

Bir de bu dizinin müziği vardı ki unutmak mümkün değil. Bööööyle mi olacaktı, böööyle mi olacaktı, tanrım suçumuz neydi falan diye gidiyordu. Eğer akıl sağılığınız yerinde değilse buradan izleyebilirsiniz.

Son olarak bu dizinin üzerimdeki bir kalıcı etkisi de Açelya Akkoyun, Berna Laçin, Ceyda Düvenci üçlüsünü çok sevmemdir. O zamandan beri de çok severim.

Yeni bir yazı dizisi olması dileğiyle...

Hiç yorum yok: