11 Temmuz 2010 Pazar

Facebook

Mark Zuckerberg isimli üniversiteli bir genç ne güzel düşünmüş de kurmuş Facebook'u. Harvard Üniversitesi'ndeki arkadaşlarımla da iletişimim de koparmamış olurum bu sayede demiştir eminim. Bu adamın kurduğu site kısa sürede nerdeyse her ulustan milyonlarca insanı bir araya getiren bir site haline geldi. Peki ya biz geri kalır mıyız? Tabi ki hayır. Facebook, Türkiye'de en çok ziyaret edilen 5. siteymiş. Ne güzel! Çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu bu Facebook kullanıcısı vatandaşlarımız çoğu zaman "kopuq", "çatlaq" şeyler paylaşıyorlar, "xD" diye gülüp eğleniyorlar. Zaman zaman geçmişi düşünerek hüzünlenip küfrediyorlar kaderlerine. Gün geliyor vatankurtarıyorlar burada, boru değil yani. Her şey güzel, hiçbirine bir şey demeyeceğim.

Ama eminim ki Zunkerberg arkadaşımız, bizim insanımızın Facebook'u Face diye kısaltacağını bilseydi farklı bir isimle kurardı sitesini ya da bu kadar kötü bir hale düşmemek için hiç kurmazdı belki de. Yukarıda söylediklerime hiçbir itirazım yok (aslında var da neyse, yok diyelim) ama buna itirazım var. Facebook'a Face diyorsak Çanakkale'ye Çanak, Balıkesir'e Balık ne bileyim sandalyeye sandal, bilgisayara da bilgi diyelim. Ama bunlara böyle demiyorsak Facebook'a da Face demeyelim. Çok sinir bozucu olabiliyor. Umarım bana hak veriyorsunuzdur.

Neyse o zaman bi feys yapıp gelelim mi?

Hiç yorum yok: