23 Temmuz 2010 Cuma

Kelimenin Gücü #2

Kelimenin Gücü ile ilgili bir yazı yazmıştım önceden. İşte burda! Bugün Beşiktaş maçı sırasında reklamını görünce izleyeyim dedim. Yine oldukça zevk aldım izlerken. Bence oldukça güzel bir formatta ilerliyor program. Geçen gün 500.000 TL'yi almanın olası olduğunu yazmıştım. Bugün öğrendim ki Kim 500 Milyar İster'deki gibi bir baraj sistemi varmış. Geçen programda hiç bahsedilmeyince yok sanmıştım ben de. Doğrusu da olması zaten. Yarışmaya daha bir heyecan geliyor böyle. Neyse, programın bir güzel özelliği de ünlü isimlerin katılması ve bu ünlü isimleri tanıma olanağımız.

Bugünkü programda Yunus Günçe ve Eda Özerkan vardı. Yunus Günçe'yi nedense hep içi boş, salak saçma bir herif olarak tanırdım ki bugün bunun yanlış olduğunu farkettim. İçi dolu bir adammış meğersem. Bazı konularda bilgili olduğu açık. Yaptığı hareketler bazen abartılı olsa da güldürme yeteneğinin de olduğunu farkettim. Eskiden nedense yaptığı her hareket bana dokunurdu. Hatta herifi çirkin bulurdum, bugün biraz daha olgun olduğunu farkettim. Adım ibneye çıkmayacaksa yakışıklı adammış, eheh. Gelelim Eda Özerkan'a. Ulan hayatım boyunca bu kadar boş bakan biri görmedim. Karşıdaki sürekli bir şeyler söylüyor fakat Eda Özerkan nedense hep boş bakışlarla "pas" diyor sadece. Hatta bir ara İspanya'yı anlatmak isteyen eşi anahtar kelime olarak "ülke" deyince Paris dedi ki orda bittim ben zaten. Diyaloglardan konuyu açmışken, bugünkü programın bana göre en komik anıyla yazıyı bitirelim. Bu gece bir daha yazmam heralde yeni yazı. Görüşmek üzere.
---
anlatılmaya çalışılan kelime sünnet

-keserler
+kağıt (atıyorum burayı)
-çocukken
+ıııöööö
-erkeklerin
+system error czzzttt bzzzzttt

Hiç yorum yok: