"I told you I'd meet a man from the future."
---
Bu filmi izlememden dolayı oluşan 1 buçuk saatlik zaman kaybından sonra daha da bu filmle zaman kaybetmemek için kısaca bir şeyler karalamak istedim. Film bir adamın ilk ve son aşkını anlatıyor. Aşk filmi olunca ve de filmin orjinali olan Kore yapımından dolayı beklentiler yüksek olunca insan her sahnede büyük bir aşk görmek beklentisine giriyor fakat yok öyle bir şey. Hatta film boyu bir türlü iki karakter arasındaki aşkı göremedim ben mesela. Bunda tabi oyuncuların da etkisi büyük olabilir. Jordan karakteri bildiğimiz Elisha Cuthbert. The Girl Next Door filminden sonra kendisinden pek bir beklentim kalmadığı için bu filmde de kendisini önyargıyla izledim zaten. Diğer karakterimiz Charlie ise -tanımıyorum, adına bakmaya da gerek bile duymadım- tam anlamıyla berbat bir seçim olmuş. Gerek aksanıyla olsun, gerekse de tipiyle, duruşuyla.
Kısa dedikten sonra uzayacak gibi yazı. Direk sonuç bölümüne geçeyim. 1 buçuk saatlik filmde 10 dakika falandır etkileyici bölüm. Jordan'ın mektubu, filmin beklenmedik sonu şu an aklımdan kalanlar. İzlerseniz dediğim gibi, 10 dakika etkilenebileceğiniz bölümleri görürsünüz. Ama bunun için de 1 buçuk saat feda etmeniz gerekir. Aradığınız "aşk dolu film" bu değil muhtemelen. Gereksizler listeme attım bile. Yakın zamanda Kore yapımını da izlediğimde gözlemlerimi aktarırım.
--- spoiler ---
Jordan'ın 1 sene sonraki buluşmaya gelmeyişinin ardından mektupta "beni bekler misin?" demesi ve ardından aklıma gelen "hah şimdi bi de yaşlılık hallerine bağlayın da tam olsun" düşüncesi bir an oldu sanmıştım. Feci ters köşeye yatırdılar.
--- spoiler ---
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder